Kış ayları geldi, havalar soğudu. Artık Prens Adaları’nın keyfini sürme
zamanı.
Yoğun bir senenin ardından 1-2 günlüğüne her şeyden uzaklaşmak, senenin
muhasebesini yapmak ve yeni seneye enerji depolamak için cumayı da içine alan
kısa bir tatil gibisi yok. Diyelim ki çok meşgulsünüz en azından cumartesi-Pazar
öyleyse.
Hazır yorgunluk atmaktan bahsetmişken kalabalıkların
elini ayağını çektiği, gelenin gidenin azaldığı, sessiz-sakin hatta belki de
biraz hüzünlü Heybeliada güzel bir alternatif olabilir. Ne de olsa O’da yazın
yorgunluğunu atıyor değil mi?
Heybeliada denilince konaklamak için akla ilk gelen
elbette ki adanın daha doğrusu İstanbul’un en eski otellerinden Halki Palace
oluyor.
İskeleye 10 dakika mesafedeki otel,
öncelikle mimarisiyle sizi sarıp sarmalıyor, eskilere götürüyor. Adanın adını
taşıyan Halki Palace’ın tarihi, 1850’li yıllara kadar uzanıyor. Bunca yıldır
ayakta kalmasının nedeni, İstanbul’un bu kadar yakınında ama dışında olmasından
muhtemelen. Bir de tabii Merit Holding gibi akıllı, işbilir şirketlerin varlığı…
Adadaki potansiyeli gören Merit Grubu,
oteli aslına uygun şekilde restore ettirerek 1989 yılında işletmeye açmış. Ne
var ki iki yıl sonra çıkan yangında ahşap bina tamamen yanmış. Ama bu değerden
vazgeçmemişler. Oteli yeniden inşa etmişler. O gün bugündür, 36’sı normal
dokuzu deluxe odasıyla, TV ve çocuk odaları, lobby, lobby bar ve pastane, iki
toplantı ve seminer odası, iki workshop odası, restoran ve yüzme havuzuyla
hizmet veriyor Merit Halki Palace.
Heybeliada’nın en güzel yapılarından
biri olan otel, özgün mimarisine sadık kalınarak yapılan restorasyonun yanı
sıra içerisindeki objeler ve dekorasyonuyla da etkileyici. Fayton ve bisiklet
turu, çam ağaçları arasında muhteşem İstanbul manzarası eşliğinde doğa
yürüyüşleri ve daha fazlasını sunuyorlar. Tabii usta aşçıların elinden çıkma
son derece lezzetli yemekler ve dillere destan bir kahvaltı da.
Kendinizi dışarıya atıp Ada’yı turlamak büyük
keyif. İster yürüyerek, ister bisikletle ya da faytonla fark etmez ama mutlaka
yapılması gerekiyor bu turun.
Çam Limanı’ndan başlarsak eğer yaz
aylarından tekne ve yatlara ev sahipliği yapan bu liman, bu mevsimde daha da
güzel. Ferahlıyorsunuz. Heybetli çam ağaçlarının arasında zamanı unutuyorsunuz
adeta. Manzara büyüleyici…
Çam Limanı’na kadar gelmişken Terk-i
Dünya Manastırı’nı da görmeden geçmemek gerekiyor her ne kadar artık maalesef
çok da görülecek bir yanı kalmamış olsa da.
Ruhban Okulu da Ümit Tepesi’nde hüzünlü
duruşunu koruyor. Perili bir köşk gibi burası. 40 yılı aşkın süredir eğitime
tekrar döneceği günü bekliyor ama son ‘demokratikleşme paketi’nde ona yine yer
yok. Pazar günleri hariç, önceden randevu almak koşuluyla hâlâ ziyaret
edilebiliyor.
İsmet İnönü ve Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın
müze-evleri de mutlaka gezilmesi gerek yerlerden.. ‘Müze-ev’ kavramına uzak
olan ülkemizde bu iki değerli şahsiyetin hayatına dokunma şansını kaçırmamanızı
öneririm. İki müze-ev de pazartesileri hariç her gün ziyarete açık.
Bu aylar fotoğraf meraklıları için adanın en iyi zamanları... Işık harika, kalabalık olmadığı için istediğiniz gibi pozlama yapabilirsiniz.
Bu aylar fotoğraf meraklıları için adanın en iyi zamanları... Işık harika, kalabalık olmadığı için istediğiniz gibi pozlama yapabilirsiniz.
Eski adı Yunanca’da bakır anlamına gelen
‘Khalki’ konuşma dilimizde ‘Halki’ olarak yerleşmiş. İsimlerin
Türkçeleştirildiği dönemde ada uzaktan bir heybe görüntüsünü andırdığı için
Heybeliada adını almış.
İnönü ve Hüseyin Rahmi’nin yanı sıra
Ahmet Rasim de uzun yıllar Heybeliada’da yaşamış. Bugün bu geleneği, Orhan
Pamuk’la Enis Batur sürdürüyor. Bir anda karşınıza çıkarlarsa şaşırmayın.
Limanda dizilmiş balık lokantaları son
derece davetkâr. En ünlüleri Mavi. Giderseniz pişman olmazsınız. Yok “Ben balık
yemem” derseniz –ki sizin adınıza üzülürüz- onun da çaresi var. Ada’da uzun
yıllardır hizmet veren Meltem Urfa Lahmacun’a uğramanız yeterli.
Aklınızda olsun kış tarifesi geçerli eylül ortasından beri. Kabataş ve Kadıköy’e son vapur 20.30’da hareket ediyor. Hafta içi veya sonu tarife değişmiyor.
Aklınızda olsun kış tarifesi geçerli eylül ortasından beri. Kabataş ve Kadıköy’e son vapur 20.30’da hareket ediyor. Hafta içi veya sonu tarife değişmiyor.